Do ve Make Detaylı Farkı

Bizim türkçede yapmak olarak kullandığımız bir tek fiil var. Yapmak fiilini kendi dilimizde çok kullanıyoruz; yemek yapmak, gürültü yapmak, saçı yapmak, makyaj yapmak, trafik kontrolü yapmak, savaş yapmak… gibi örnekler verebiliriz. Ancak ingilizce de her yapmak aynı fiili ifade etmiyor. Aşağıdaki açıklamalar sonrası sanıyorum daha net anlaşılacaktır.

Do Fiili (Verb Do)
1. Do fiilini bir çalışmayı, işi veya görevi anlatırken kullanırız. Fiziksel birşey üretirken do fiili yerine make fiilini kullanmamız gerekiyor. Tabiki arada birkaç ufak kafa karışıklığına sebep olabilecek ayrımlar veya karışımlar da mevcut.

Have you done your homework? (Ev ödevini yaptın mı?)
I have guests visiting tonight so I should start doing the housework now. (Akşam misafirlerim olduğundan şimdi ev işlerini yapmalıyım)
I wouldn’t like to do that job. (Bu işi yapmaktan hoşlanmıyorum/istemiyorum)

2. Özel olmayan bir işe atıfta bulunurken Do fiilini kullanırız. Genelde cümle içerisinde something, anything, nothing, everything, thing gibi belirsiz kelimeler olur.

Don’t just stand there, do something! (Burada sadece oturma, birşeyler yap!)
Is there anything I can do to help you? (Sana yardım edebileceğim herhangi birşey var mı?)

3- Resmi olmayan İngilizce’de daha sık geçmesine rağmen bazen anlamı anlaşılır temiz olan eylemlerde de Do fiilini kullanırız. Örnekler ile daha iyi anlayacaksınızdır.

Do I need to do my hair? (Saçlarımı düzeltmeli miyim?)
Burada aslında Do fiili taramak, düzeltmek gibi anlamlara gelmektedir.
Have you done the dishes yet? (Bulaşıkları yıkadın mı?)
Burada da Do washed (yıkamak) anlamında kullanılmıştır.

Unutmamak gerekir ki, Do yardımcı fiil olarakta kullanılmaktadır. (Do you speak English?) İki Do’yu birbirine karıştırmamak gerekiyor.

Make Fiili (Verb Make)

1. Yeni birşeyler üretmek, inşa etmek, oluşturmak, tasarlamak anlamlarını katmak için Make fiili kullanmalıyız.

The house was made of adobe. (Ev kerpiçten yapılmış)
The watches were made in Switzerland (Saatler İsveçte imal edilmiştir)

2. Bir eylem veya reaksiyon üretmek için de kullanılır.

You make me happy. (Beni mutlu ediyorsun)
Onion make your eyes water. (Soğan gözlerini yaşartır)
It’s not my fault. My brother made me do it! ( Bu benim hatam değil, kardeşim yapmamı istedi)

3. Konuşmayı veya herhangi bir sesi ifade etmek için de make kullanırız.

She made a nice comment about my dress. (Elbisem hakkında güzel yorumlar yaptı)
The baby is asleep so don’t make any noise. (bebek uykuya daldı, ses/gürültü yapma!)
Can I use your phone to make a call? (Bir yeri aramak için telefonunu kullanabilir miyim?)
Don’t make a promise that you cannot keep. (Tutamayacağın bir söz verme bana)

4. Yiyecek, içecek ve yemeklerle ilgili cümlelerde yapmak fiilini ifade etmek istiyorsak Make kullanırız.

I made a cake for her birthday. (Onun doğumgünüde kek yaptım)
I must go now. I have to make dinner. (Şimdi gitmelisin, akşam yemeği yapmak/hazırlamak zorundayım)

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güvenlik Sorusu *